be destined Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
be destinedfor/to talih tarafından bir şeye yöneltilmek: He was destined for greatness. Kader onu büyük bir adam olmaya yöneltti. He was destined to become president. Talih onu cumhurbaşkanlığına yöneltti.
-
be destined for(bir yere doğru) yol almak/gitmek; (bir yere doğru) gidecek olmak: The ship was destined for China. Gemi Çin´e doğru yol alıyordu.